Doğum kontrolü, bir çiftin istediği zaman ve istediği kadar çocuk
yapabilme özgürlüğüdür. Bu sebeple dünyada ve ülkemizde kullanılan çeşitli
doğum kontrol yöntemleri mevcuttur.
Doğum kontrol yöntemleri derken bazen akılda oluşan negatif bir düşünce,
sanki bu yöntemlerin toplumun nüfusunu azaltacak olmasıdır. Halbuki tam tersine
bu yöntemler, toplum ve bireylerin refahını arttırmak adına, çiftin
sosyoekonomik durumuna göre, bakabileceği zamanda ve bakabileceği sayıda çocuk
yapması ve yetiştirmesine olanak sağlamaktadır.
Doğum kontrol yöntemlerini geleneksel ve modern yöntemler olarak
iki gruba ayırabiliriz. Genelde kullanılan geleneksel yöntemler ‘takvim metodu’ veya ‘geri çekme’
(coitus interruptus) yöntemidir. Takvim metodunda, düzenli bir adet döngüsüne
sahip kadınların ortalama yumurtlama dönemi belirlenip bu günlerde ilişkiden
kaçınılır. Geleneksel yöntemlerde, korunma oranı çok yüksek değildir, sürpriz
gebelik yaşama ihtimali daha yüksektir.
Modern yöntemlerden bahsedecek olursak, ‘doğum kontrol hapları’,
‘rahim içi araç (spiral)’, ‘kondom (prezervatif-kılıf)’, ‘enjeksiyonlar’
ve ‘deri altı implantları’ sayılabilir.
Avrupa ülkeleri ve Amerika’da genelde doğum kontrol hapları
çoğunlukla kullanılmaktayken, ülkemizde bu oran biraz daha düşüktür. Doğum
kontrol hapları, yaygın inanışın aksine,
bırakıldığında doğurganlığa hemen geri dönüş sağlar. Yeni jenerasyon
daha düşük doz ve doğala yakın hormon içerikleri ile daha az yan etkiye sahip
olan ve genel olarak iyi tolere edilen güvenilir bir seçenektir. Ancak tabi,
hangi hastaya hangi ilacın seçileceği
doktorunuzun size göre karar vereceği özellikli bir konudur. Bu yöntemde önemli olan, her gün aynı saatte
bir hap alacak şekilde düzenli kullanıma dikkat edilmesidir. Düzensiz kullanım,
gebelikten koruyuculuk oranını azaltacaktır.
Yine ülkemizde sıkça tercih edilen rahim içi araçlar, yani
spiral, güvenilir yöntemlerden biridir. Hormonlu veya hormonsuz seçenekler
vardır. Takılma işlemi biraz göz korkutsa da aslında kolay uygulanan, yaklaşık
5-10 dk süren bir işlemdir. Herhangi bir
uyuşturma işlemi gerekmeden normal poliklinik şartlarında takılabilir. Takılma
işlemi için adetin bitimine yakın günler tercih edilir. Genelde doğurmuş bayanlarda
tercih edilir. Bu yöntemde spirali takıldıktan sonra doktorunuzun söyleyeceği
belli aralıklarla kontrollere gidilmesi, spiralin yerinde olup olmadığının
kontrolü açısından çok önemlidir.
Kondom (prezervatif) de yine sıkça kullanılan, özellikle
gençlerin daha çok tercih ettiği pratik bir yöntemdir. Bu yöntemde doğru
kullanım çok önemlidir, bu nedenle kullanıcı erkekler iyi bilgilendirilmelidir.
Yanlış takma-çıkarma veya yırtılmaya bağlı koruma oranları düşebilir.
Kalıcı bir yöntem olan ‘tüplerin bağlanması (tüp ligasyonu)’
işlemi de bir doğum kontrol yöntemi seçeneğidir. Açık veya kapalı (laparoskopik) yöntemle ufak
bir cerrahi müdahale gerektirir, veya önceden planlanmış olarak sezaryen sırasında uygulanabilir. Hem kadın
hem erkek için yapılabilir. Unutulmaması gereken nokta bu işlemin geri
dönüşümsüz olduğudur. Tüplerin tekrar açılmasına yönelik bazı deneysel
çalışmalar yapılsa da henüz umut verici sonuçlar yoktur. Tüpleri bağlanmış
çiftlerde tekrar çocuk isteği doğarsa
tüp bebek yöntemlerine başvurulabilir.
Bir de ‘ertesi gün haplarından’ bahsedecek olursak, korunmasız
cinsel ilişki sonrası veya örneğin kondomun yırtılması gibi istenmeyen
durumlarda uygulanabilen acil bir yöntemdir. Gebelikten koruma oranı alınma
zamanına göre yaklaşık %75-95 arası değişir. Bu haplar ilişki sonrası ne kadar
erken alınırsa koruyucu etkisi o kadar yüksek oranda olur. 3-5 güne kadar
alınabilir ancak ideali ilk 12 -24 saatte alınmasıdır. Kullanım sonrası bir kaç
ay adet düzensizliği gelişebilir. Bu
yöntemin alışkanlık haline getirilip sık
sık veya düzenli olarak kullanılması doğru değildir. Acil korunma
yöntemlerinden biri de ilişki sonrası 5 güne kadar acil spiral (rahim içi araç)
yerleştirilmesidir, bu da istenmeyen gebelikler için oldukça etkin bir
çözümdür.
Her yöntemin kendine göre
artı ve eksi yönleri vardır. En iyi veya
en garanti yöntem şudur demek doğru değildir. Doğum kontrol yöntemine, kişiye
ve çifte göre karar verilmeli, bireyselleştirilmelidir. Her yöntemin düşük de
olsa başarısızlık riski ve yan etkileri olduğu akılda tutulmalıdır. Sizin için
hangi yöntemin daha uygun olduğuna doktorunuz ile görüşerek karar vermenizi
önerir, sağlıklı günler dilerim.